Bizi Arayın:
0252 316 49 19

Kıyı Komisyonu

Kıyı Komisyonu

Bodrum Kent Konseyi Kıyı Tespit Komisyonu

Kıyı Tespit  Rapor’u  

Bodrum Yarımadası’nın kıyılarında işletmeler tarafından kıyı işgallerinin yıllardır artarak sürdüğü ve vatandaşların Anayasal hakkı olan kıyıların kullanımında engellerle ve  sorunlarla karşılaştıkları ve pek çok kıyı şeridinin Bodrumlular tarafından  bu işgaller sebebiyle kullanılamadığı, Bodrumluların ve  ilgili kurumların bildiği bir gerçektir.

Bugüne kadar kamuoyu tarafından dile getirilen şikayetlere, işgalin kaldırılmasına dair yapılan başvurulara rağmen, yerel ve merkezi yönetim tarafından işgalleri önlemeye, kaldırmaya yönelik hiçbir adım atılmamış, kalıcı bir çözüm sağlanmamış,  Anayasal hakkın kullanımının sağlanmasına dair hiçbir işlem yapılmamış ve nihayetinde işgaller tüm Yarımada’ ya  yayılmıştır.

2019 Yılı yaz aylarında kıyı işgallerinin  yerinde tespiti için  Kent Konseyi bünyesinde bir komisyon kurarak  Bodrum Yarımadası’ndaki 15 kıyı şeridinde mevcut durumu tespit ettik.

Bu çalışmayı neden Bodrum Kent Konseyi bünyesinde yapmak gereği duyduk?

Kent Konseyi ile gerçekleştirilmesi hedeflenen ; birlikte yönetmek , katılım ve bunların desteklediği demokrasi kavramını yerel düzeyde gerçekleştirmektir. Kişisel ve kentsel haklarımızın yok sayıldığı bu durumda Kent Konseyi bu çalışmanın  yapılması için tabii ki en doğru adresti. Bu Rapor’un kentin her alanını eşit kullanma ve faydalanmada katkı sağlayacağına eminiz.

Sürecin başlangıcında yasalar ve yönetmelikler kapsamında neler  yapıldığı ile İlgili bakanlıklara ve kurumlara Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde sorular sorduk. Ancak Bilgi Edinme Yasası da bizi bilgilendirmeye yetmedi.  Kurumlar bilgi vermemek için :   “ Yapılacak incelemenin zaman alacak  olması, ayrıca görevlendirecek personel olmaması..,özel bir çalışma gerektiği..,ecrimisil tutarının ticari sır kapsamında olduğu.., tespit edilen işgallerin 15 gün içinde tahliyesinin Bodrum Belediyesinden istendiği..,” vb  bahanelerini bize bilgi diye sundular.

(.Ekte bu yazışma örneklerini de sunuyoruz. )

Oysa ; 19 Kasım 2007 / 2049 sy.Bodrum Liman Başkanlığı’nın verdiği yanıtta yetki alanı içerisinde 385 adet kıyı yapısı olduğu, bunlardan 69 tanesinin yasal olduğunun tespit edildiğini ifade etmiştir. Kapanan Gündoğan Belediyesi Fen İşleri ise 12 Kasım 2007/928-2336  sy. Cevabi yazıyla Gündoğan Beldesi’nde 28 adet izinsiz ,16 adet izinli iskele olduğu ve kaçak ve ruhsatsız olarak yapılmış olan 28 adet  izinsiz iskeleler ile ilgili cezai işlem uygulanıp yıkım kararı alındığını bildirmiştir.(Ekte sunuyoruz.) Aradan geçen 12 yılda kaçak iskele sayısında nasıl bir artış olduğunu, hangi yasal işlemlerin yapıldığını maalesef öğrenemedik.

Kurumlar çözüm üretmek zorundadır, bahane üretmek değil. Kurumları yasaları uygulamaya ve gerekli bilgileri tarafımıza vermeye huzurunuzda davet ediyoruz.

Fotoğraflayıp, video kayıtlarını aldığımız bu çalışmaları,  ilgili mevcut yasa maddelerini ve uygulamadaki aykırılıkları da sizlerle görsel olarak  paylaşacağız.

Anayasa ve yasalarla kıyının eşitlik ilkesi kapsamında, halka açık bir şekilde kullanılması güvence altına alınmıştır.

- ANAYASA

III. Kamu yararı

A. Kıyılardan yararlanma

Madde 43 – Kıyılar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.

Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.

- V. Devletin temel amaç ve görevleri

Madde 5 – Devletin temel amaç ve görevleri, kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.

X. Kanun önünde eşitlik

Madde 10 – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.

Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

Madde 11 – Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.

V. Yerleşme ve seyahat hürriyeti

Madde 23 – Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.

XII. Mülkiyet hakkı

Madde 35 – Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.

Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.

Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.

Gözlemlerimizde ; kıyıya ulaşımın ezici çoğunlukla mümkün olmadığı hatta denizin görülebilmesinin bile imkansız olduğu ve ANCAK İşletmeler tarafından İSTENEN ücretin ÖDENMESİ HALİNDE KIYI KULLANIMININ  mümkün olduğunu tespit ettik.

İşgallerin yasalara aykırı olmasına rağmen ilgili kurumlar tarafından bu işgallere son verilmediğinden , ödenecek işgal bedeli ( ecrimisil) idare tarafından bir gelir kapısı olarak görüldüğünden, işletmeler tarafından da( işgal olduğu halde) kullanım hakkı olarak görülmektedir.

Oysa ; Ecrimisil, haksız işgal tazminatı anlamına gelir. Bu tazminatın söz konusu olabilmesi için; bir malın veya taşınmazın haksız şekilde, kötü niyetli olarak, mal sahibinin veya idarenin izni dışında kullanılmış olması gerekir.

 Kıyılar Anayasa ve özel bir yasa Kıyı Yasası ile korunmaktadır. Devletin mülkü değil, hüküm ve tasarrufu altındadır. Yani mal sahibi tüm Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan  vatandaşın ta kendisidir.

 Ecrimisil yasa maddesinde de vurgulandığı gibi işgale yönelik ceza işleminin yanı sıra tahliyeişlemini de kapsar. Ancak uygulamada işgale yönelik cezayı tahsil eden devlet  tahliye işini uygulamaya sokmayarak işletmelerin kendilerini kiracı olarak görmelerinin önünü açmaktadır. Bu uygulama devlete düzenli gelir elde etme  olanağı sağlarken vatandaş için kıyılardan faydalanma hakkını sonlandırmaktadır.

Diğer bir neden ise ( uygulama imar planlarıyla yapılan dolgu ve iskeleler için) ön izin aldıkları iddiasıdır. Oysa ön izin 

 MADDE 75 – (1) Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlar üzerinde irtifak hakkı kurulmadan veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerler üzerinde kullanım izni verilmeden önce; tescil, ifraz, tevhit, terk ve benzeri işlemlerin yapılması veya imar planının yaptırılması, değiştirilmesi ya da uygulama projelerinin hazırlanması ve onaylatılması gibi işlemlerin yerine getirilebilmesi için, bedeli karşılığında Kanunun 51 inci maddesinin (g) bendine göre pazarlık usulüyle bir yıla kadar ön izin verilebilir. Gerekli hâllerde bu süre bedeli karşılığında uzatılabilir. Ancak, ön izin süresinin toplamı dört yılı geçemez.

Görüldüğü gibi ön izin hazırlık safhasıdır( projelendirme vb), önceden uygulama ve kullanım hakkı vermez. Aynı zamanda ön izin veren kurumun projeyi onaylayacağı anlamına da gelmez. Oysa tespitlerimizde ön izin belgesi ile projenin  onaylanmış gibi devreye sokulduğu, tıpkı ecrimisil gibi ön izin uygulamasının da yasanın amacına aykırı kulanıldığını gözlemledik.

Kıyılar Anayasa ve özel bir yasa olan Kıyı Yasası ile korunmaktadır. Devletin mülkü değil, hüküm ve tasarrufu altındadır. Yani Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan  tüm vatandaşların eşit kullanımına açıktır.

Rapor’a son şeklini vermeden önce kıyı turizmi ile yüksek gelir elde eden dünyadaki diğer ülkelere baktığımızda karşılaştığımız tablo ise:

Dünya’nın önde gelen turizm destinasyonlarından Tayland, ABD’nin turizm merkezleri olan Hawaii adaları, Florida, Kaliforniya ve Virgin Adaları, İspanya, Meksika, Barbados hiçbir şekilde otellerin ve mülk sahiplerinin kumsalları mülkleri gibi kullanmasına izin vermeyen ve dünyanın belki de en yüksek turizm gelirine sahip sahil bölgeleridir.

Dünya’nın en gözde ve lüks otellerine sahip Hawaii adalarında, hemen hemen tamamı deniz kıyısında yer alan oteller, dünyanın en varlıklı turistlerini halka açık plajlara sahip olarak ağırlıyorlar.

https://www.oyster.com/articles/8-surprising-destinations-where-there-are-no-private-beaches/e

Ve kararlı bir uygulama örneği:

2019 Haziran ayında ABD’nin Kaliforniya eyaletinin Half Moon Bay kasabasında yer alan Ritz Carlton Otel’i önünde yer alan sahil şeridinin halka açık olduğunu gerekli tabelalarla yeteri kadar net ifade etmediği ve yasalara göre otoparkında halka ücretsiz olarak sağlaması gereken 15 adet otopark alanına otel müşterilerinin arabalarını park etmiş olduğu için tam 1.6 milyon dolar ceza ödemeye mahkum edildi.

https://www.latimes.com/local/lanow/la-me-beach-access-hotel-20190614-story.html

Yurtdışı örneklerinden  sonra  özel bir kanun olan ve  kıyının kullanımı için hazırlanan Kıyı Yasası’nın ihlali ile ilgili  AYM kararlarını da inceledik

Ve  26 Haziran. 2019  tarih, 2019/35 E, 2019/53  Karar no’lu  en güncel olan AYM kararının içeriğini sizlerle paylaşıyoruz.

2019 Ocak ayında çıkan ‘Torba Yasa’ ile Kıyı Yasası’na maddeler ve krokiler eklenmişti. Bazı noktalarda kıyılar doldurulabilecek, kıyıyı değiştirecek boyutta kazı yapılabilecek, kum, çakıl alınabilecekti. Kıyı Yasası’ndaki kıyılar, sahil şeritleri, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan arazilere ilişkin yapı ve yapılaşmaya dair sınırlayıcı hükümler uygulanmayacaktı. Aralarında Ahlat Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın da bulunduğu yapılar için Anayasa  Mahkemesi:  “Kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olmasının, buraların özel mülkiyete konu olamayacağı ve doğasına uygun olarak herkesin ortak kullanımına açık bulunmaları gerektiği anlamına geldiğini vurgulayarak” iptal etti.” “ Denizden yararlanmanın ancak kıyının kullanımının herkese açık olması ile sağlanabileceğine işaret eden AYM, herkesin serbestçe yararlanmasına açık olan kıyıların aynı zamanda kamu malı olduğunu” belirtti.

AYM.’ nin verdiği bu kararda da gördüğümüz üzere kamu yararından anlaşılması gereken husus;  vatandaşın  koşulsuz şartsız kıyıdan yararlanma ve kullanım hakkıdır. Dolayısıyla; Kıyı işgalleri, kıyıdaki yapılaşmalar İmar Affı’na giremez, yapı kayıt belgesi verilemez. Verilen yapı kayıt belgelerinin  en kısa zamanda iptal edilmesi gerekir...

Sonuç olarak;

Eşit kullanım konusunda eksik halkamız olan gerek ecrimisil ,gerekse ön izin süreçlerindeki uygulama kararlılığının eksikliğinin ve  bakanlık ile belediyenin  koordinasyon ve iş  birliği eksikliğinin  giderilerek; ilgili kurumun izinsiz ,kaçak durumda bulunan alanda işletme ve çalışma ruhsatı vermemesini sağlayarak, Bodrum Yarımadası’ndaki tüm kıyıların her bir vatandaşın kullanımına açık hale getirilmesi ve   Bodrum’un her bir noktasına ulaşılabilir, kullanılabilir, yürüyebilir, erişilebilir bir kente dönüştürülmesi mümkündür..

Anayasamızın ve yasalarımızın gereğinin yapılmasını ısrarla talep ediyor ve haklarımızın  takipçisi olacağımızı beyan ediyoruz.  24 /12/ 2019

Bodrum Kent Konseyi

Kıyı Komisyonu