Bizi Arayın:
0252 316 49 19

TEMİZLİĞE KIYIDAN BAŞLADIK / Serfiraz Ergun Yazdı

https://www.bodrumgundem.com/2015/08/23/temizlige-kiyidan-basladik-serfiraz-ergun-yazdi/

Gündoğan Pazar sabahını uyuyarak değil kıyılarını temizleyerek geçirdi.

Sabahın erken saatlerinde Gündoğan’da yerleşen veya tatilini geçirmeye gelen bu güzel mahallenin sakinleri, Gündoğan’ın küçücük sevimli limanına açılan Atatürk Meydanı’nda buluştu, ellere eldivenler geçirildi ve kıyı boyunca oraya buraya savrulup atılan pet şişeleri, izmaritler, çocuk bezleri, terlik tekleri, bisküvi ambalajları, plastik yoğurt kapları tek tek toplayıp poşetlendi; “Temizliğe Kıyılardan Başladık” sloganıyla…

sildenafil buy Mesalamine Onca mahalle halkını sabahın karanlığında sahile toplayan ve örgütleyen Gündoğan Mahalle Meclisi idi. Mahalle Meclisi denilen örgüt, Gündoğan’a gönül verenlerden ve onların gönüllü olarak yıl boyu çalışmalarından oluşuyor. Birinci önceliği Gündoğan gibi emsalsiz bir değerin korunması ve geleceğe aktarılması. Herkesi yataklarından çıkartarak yapılan çöp toplama etkinliği de vatandaşlık bilincini hatırlatmak için düzenlendi.

Gündoğan halkının çöp toplama etkinliğine destek verenlerden biri de Deniz Temiz TURMEPA Bodrum örgütüydü. Genel Sekreter Ethem Güzelgün, “Biz iki yıl önce de böyle bir etkinlik yapmıştık ama ne yazık ki devamlılığı olamıyor, kamunun mutlaka arıtma tesisi meselesini çözmesi ve sonra da denetlemesi gerekiyor. Lütfen çöplüğünüz deniz olmasın” dedi. Gündoğan kıyıları (eğer otellerin, lokantaların ve sitelerin kiraladığı plajlardan yakasını kurtarabilirse) Belediye Halk Plajı ve mavi bayrak sahibi. Mavi Bayrak, 44 ülkede faaliyet yürüten Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı’nın (FEE), belli kriterlere sahip plaj ve marinalara verdiği ödül.

Gündoğan sahillerindeki sitelerden birinde oturan Sultan Savaş, “Bodrum Belediye Plajı’nın mavi bayrağı geçen yıllarda arıtmasını denize döken beş yıldızlı bir otel yüzünden geri alınmıştı, otel arıtmasını onardıktan sonra bayrak geri alındı” dedi.

Gündoğan Bodrum Yarımadası’nın en güzel koylarından biri. Yunanca adı Farilya. “Gündoğumu” demekmiş. Gerçekten de köyün içinden çıkıp Kızılburun’a doğru sabah vakti yürüyecek olsanız karşıki dağların arkasından yavaş yavaş yükselen güneşin doğuşunu izlemeye doyum olmaz. Gündoğan 16cı yüzyılın ilk yarısından beri Türklerin toprakları. Ancak her güzelin peşine düşen çok olurmuş. Tabii Gündoğan’ın da öyle. Dağ, taş bembeyaz evlerle kaplı. Eski yapılan evler daha mütevazı olsa da yeni yapılan süper lüks daireler doların 3 liraya gelip dayandığı şu günlerde milyon dolarlara gidiyor. Kışın 7 bin olan nüfus yazın 50 bine patlıyor. Zavallı Gündoğan’ın bu kalabalığı kaldıracak ne hali var ne de altyapısı…

Gündoğan Mahalle Meclisi eş sözcüsü Mehmet Kocabıyık; “Ben Gündoğanlıyım, eskiden ben büyürken Gündoğan’ı henüz kimsecikler tanımıyordu. Sağa sola bir bakın, hiçbir kentsel yapılaşma kuralı ortaya konulmadan isteyen, arazisine istediği model binayı dikti. O yüzden birbirine benzemeyen, geleneksel Bodrum mimarisine hiç benzemeyen bir yapılaşma ortaya çıktı.” dedi.

Gündoğan’a “mahalle” diyip duruyorum. Çünkü; biliyorsunuz 2012’de TBMM’den geçen 6360 Sayılı kanunla diğer 13 ille birlikte Muğla da büyükşehir olmuş ve Gündoğan Belediyesi’nin tüzel kişiliği kaldırılmıştı. O yüzden Gündoğan belde iken, artık Bodrum’un bir mahallesi oldu. Bu mahalle Bodrum’dan ve Bodrum’da tabii Muğla’dan yönetiliyor. Gündoğan Mahalle Meclisi, Bodrum Kent Konseyi Başkanlığı’na bağlı. Mahalle Meclislerinin görevi yerel sorunları merkeze iletebilmek, seslerinin duyulmasını sağlamak. Kent Konseyi Başkanı Hamdi Topçuoğlu, “Ancak örgütleniyoruz, 42 Mahalle Meclisimiz olması gerekiyor ama şu anda 3 faal Mahalle Meclisimiz var, bunlardan birisi de Gündoğan” diyor. “Mahalle Meclisleriyle yerel dengeleri yakalıyoruz” diye devam ediyor. Gündoğan’ın merkezden yönetilmesi, kanalizasyon, arıtma tesisleri, dere yatakları, çöp toplama ve denizi kirliliği sorunlarını katlayarak artırıyor. Zaten son derece yetersiz olan altyapı kilometrelerce ötelerden bakılamaz, çözülemez ve denetlenemez oluyor. Dere yatakları çok pis ve etrafa kötü kokular saçıyor, sayıları iki üçü geçmeyen ve doğru düzgün çalışmayan artırma tesislerine giren pis su arıtılmadan çıkıyor ve sivrisinek ve mikropların yuvası oluyor. Birkaç günde bir saatlerce elektrik kesiliyor. Yazın yakıcı günlerinde klimalara yüklenilince jeneratörü olanın jeneratörü de devre dışı kalıyor, trafosu patlıyor. En kötüsü de sadece on-on iki yıl önce metrelerce yukardan baktığında pırıl pırıl dibini gördüğün, balıkların fırıl fırıl dolaştığını seyrettiğin deniz artık yok. Bu kirliliğe Gündoğan koyunda günlerce demir atıp açığa çıkmaya zahmet etmeden sintine boşaltan bedavacı yatların katkısı da çok büyük.

Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’u aradım. Hem acısı büyük, babasını yitirdi (başı sağolsun) hem de hasta yatıyor (geçmiş olsun). Basın Danışmanı Fikret Hıdır bana Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin altyapı tesislerine harcanacak bütçesinin 230 milyon TL olduğunu, bunun 190 milyon TL’sinin Bodrum’a ayrıldığını ama buna rağmen tüm yetkiyi Büyükşehir’in elinde tuttuğunu anlattı.

Yani koskoca yarımada kilometrelerce uzaktaki MUSKİ’ye (Muğla Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü) teslim. Hizmetleriyle ilgili bilgi almak istedim. Genel Müdür Baki Ülgen “ulaşılmaz”… Bilmiyorum hiç görev bölgesi Gündoğan’ı ziyaret etmiş midir? Basın sorumlusu Cem Durna, yarımadanın onca sorununa yetişmelerine imkan olmadığını söyledi. Peki Gündoğan Bodrum’un el atılması gereken öncelikli mahalleler listesine alınmış mı? Yani “Kırmızı Bölge” mi? Bodrum Kent Konseyi Başkanı Topçuoğlu gelecek haftalarda MUSKİ ile toplantılar düzenleyeceklerini ve sorunları aktaracaklarını söyledikten sonra; “köylünün tarlasına dolu yağmış, etrafı sel götürüyor sanmış, Gündoğan’ın sorunları tüm Bodrum’un sorunları arasında toplu iğnenin başı kadar kalır” diyor. Bodrum’un yerleşik nüfusu, yani yaz kış oturanların sayısı 31 Mart 2014’te 140 bin kişiyken, bugün 156 bin kişi olmuş. Bir yıl içinde 16 bin kişi artmış. Yüzde 10 buçuk bir artış var. Yazları bu sayı 1,5 milyona çıkıyormuş. Büyük bir olasılıkla sadece Gündoğan’ın değil diğer tüm beldelerin, mahallelerin de benzer sorunları var.

Gündoğan’ın sahillerinde birçok site var. Bunlardan biri de Dışişleri Bakanlığı memurlarının kurduğu ve çoğunluğu artık emekli olan diplomatların oturduğu bir site. Eski Devlet Bakanı emekli Büyükelçi Mehmet Ali İrtemçelik; “Gündoğan çok özel bir yer buranın kıymetini bilmek gerek” diyor. Eski Washington Büyükelçisi Baki İlkin ise kıyılar kadar önemli, bu koy, bu deniz. Denizimiz gittikçe kirleniyor” diyor.

Emekli Büyükelçi Zergün Korutürk karamsar olanlardan: “Türkiye’nin  deniz kirliliği tehdidi ile karşı karşıya bulunan ülkeler arasında dünyada  kaçıncı sırada yer aldığını, bu kirlenmenin ardında kara kaynaklı atıklarının ne kadar ciddi bir oran oluşturduğunu, deniz atıklarının ömrünün ne denli uzun olduğunu, örneğin yolculuğuna Bodrum/Gündoğandan başlayan atıkların akıntı ve rüzgarın da etkisiyle nerelere kadar yayılabileceği, bunların denizi, deniz yatağını ve sahilleri ne ölçüde kirleteceği acaba aramızdan kaç kişinin bilincindededir?” diye soruyor.

Ünlü sinema oyuncusu Filiz Akın’da Gündoğan sakinlerinden. “20 yıldır kesintisiz Gündoğan’a gelirim. Evler, dükkanlar, oteller kontrolden çıkmış gibi. Koya demirleyen teknelerin bıraktığı pislik ise kabul edilemez” diyor.

Emekli Büyükelçi Naci Akıncı ise sorunun temelinin alt yapı eksikliğinin göz ardı edilmesinde yattığını düşünenlerden. Akıncı şöyle konuşuyor; “Kamunun yapması gereken, yapılaşma ruhsatı vermeden alt yapısının bitirilmesini sağlamak. Öncelik de kanalizasyon, artıma, elektrik ve suda. İnşaat başlamadan şebekelerin yapılıp yapılmadığına bakılır, sonra imara açılır. Bizde tam tersi oluyor. Bu deniz elimizden çıkmak üzere… Yakın bir gelecekte torunlarımıza diyeceğiz ki: Aaa, bakın biz bir zamanlar buralarda denize girerdik!”

Zübük’ün başrol oyuncusu, Yalan Dünya dizisinin rejisörü Gündoğan’lı oyuncu Tuna Orhan, topladığı izmaritleri göstererek; “Topladığım izmaritleri DNA testine gönderiyorum. Sonuç çıkınca ıslak odunla girişeceğim” diyerek eylem sırasında göze çarpan purchase Viagra “Çöp Atma, Tepemi Attırma” pankartına da destek vermiş oldu.

Gündoğan sakinleri hala mahallelerinde kaya mezarlarını da zakkumları , begonvilleri, ilkbaharın ilk müjdecisi katır tırnaklarını da görmek, gezmek, koklamak, denizin dibindeki yaşama da tanıklık etmek istiyor; sadece kumlarına, tahta iskelelerine yayılmak değil…







Haberler