Bodrum Tohum Derneği tarafından 12 Ekim’de Tohum Özgürlüğü Festivali düzenleniyor. Türkiye’nin geleceği için çok önemli olan bu tür etkinlikler, yerli tohumculuğun özendirilmesi açısından hayati önem taşıyor. Bodrum Tohum Derneği Halkla İlişkiler sorumlusu Gönül Demirel “Bir ülkenin tohumuna sahip olmak, o ülkeye sahip olmak olduğunu küresel güçler biliyor, ama ne yazık ki biz bilmiyoruz” dedi.
Bodrum Gündem Haber
Çiftçileri yerli tohuma yönlendirmek ve yerli tohumun farkındalığını arttırmak amacıyla kurulan Bodrum Tohum Derneği 12 Ekim 2016 Çarşamba günü Bodrum Belediye Meydanı’nda “Tohum Özgürlüğü Festivali” gerçekleştirecek. Doğal üretim pazarının kurulacağı ve karakılçık buğdayından keşkeğin ikram edileceği festivalde, çeşitli etkinliklerin yanında dev ilaç şirketleri de protesto edilerek, Bodrum ahalisine tarımda kullanılan bu ilaçların zararları anlatılacak. Tohum Özgürlüğü Festivaline, Muğla Büyükşehir Belediyesi, Bodrum Belediyesi ve Bodrum Kent Konseyi de destek veriyor.
FARKINDALIK YARATMAK İÇİN MÜCADELE EDİLİYOR…2013 yılından beri yerli tohumun farkındalığını arttırarak gıdaları üreticiden tüketiciye en doğal şekilde ulaştırmak ve bu bilinci kazandırmak amacıyla faaliyetlerini sürdüren Bodrum Tohum Derneği, bu amaçla 2 yıldan bu yana Çarşamba günleri Bodrum Pazaryeri’nde üretici pazarını kuruyor. Dernek bu faaliyetlerini de taçlandırmak için Bodrum Belediye Meydanı’nda Tohum Özgürlüğü Festivalini gerçekleştiriyor.
UZUN SOLUKLU BİR MÜCADELE…Festival hakkında gazetecilere bilgiler veren Bodrum Tohum Derneği Halkla İlişkiler sorumlusu Gönül Demirel “Bodrum Tohum Derneği’nin amacı yerel tohumun farkındalığını arttırmak. Gıdaları üreticiden tüketiciye en doğal şekilde ulaştırmak ve bu bilinci kazandırmak. Bu çok uzun soluklu bir çaba ve biz bu çaba içerisinde güvenilirlik ve sürdürebilir bir modelle başladık yeni yönetim olarak. Bu farkındalığın da 12 Ekim 2016 Çarşamba günü bir festivaller taçlandıralım dedik. Neden 12 Ekim seçildi onu söyleyeyim; 2 – 16 Ekim tarihleri arasında Hollanda’nın Lahey kentinde ve dünyanın bir çok noktasında eylem niteliğinde bir etkinlik başlatılacak. Biz de bu etkinliğin Türkiye ayağı olarak Bodrum tohum Derneği olsun dedik. Araştırdık ve gördük ki bu etkinliği yapacak başka bir dernek yok. Türkiye’nin her yerinde tohum dernekleri var ancak üretici pazarı olan tek tohum derneğiyiz. O yüzden burada bir avantajımız oldu.” dedi.
BİZLERİ AHTAPOT GİBİ SARMIŞ ŞİRKETLER İLE SAVAŞ…Festivalde dev ilaç şirketlerini de protesto edilerek halka bu ilaçları zararlarını anlatacaklarının bilgisini veren Demirel “Etkinlik sadece söyleşiler, davul zurna, keşkek, pazarımızda alışveriş niteliğinde olmayacak. Aynı zamanda dünyanın her tarafını ahtapot gibi sarmış şirket devletler var. Bu şirketlerin tek özelliği; önce zehirliyorlar, daha sonra tedavi ediyorlar. İlaç firmalarından tutun ambalaj sanayisine kadar. En başta beslenme zincirimize el uzatılmış durumda. Biz de düşündük ki kanser olan her insanda, kanserli doğan her bebekte bu beslenme zincirine bulaşmış biyokimya sanayiinin, genetik mühendisliğinin vebali olduğunu herkese anlatalım, herkese duyuralım istedik. Festivali yapma amaçlarımızdan biri de bu.” açıklamasında bulundu.
BİR ÇOK KANSER ÇEŞİDİNİN NEDENİ ZİRAİ İLAÇLAR…Söz konusu ilaçların bir çok kanser türünün başlıca nedeni olduğunu savunan Demirel “Örneğin ineklerimize fazla süt verilsin diye pazarlanan bir ilaç var. Bu ilaç çok tehlikeli bir ilaç ve bunu ülkemizde kullanan çiftçilerimizin var. Bunu tüketiciler fark etmiyor. Söz konusu ilaç 1994 yılında ülkemizde pazarlanmaya başlanmış ve 2000’li yıllarda da bu ilaçtan dolayı ilk meme kanseri, ilik kanserleri ve prostat kanserlerinin bu yollarla bulaştığı tespit edilmiş. Yani uyanmışlar fakat küresel güçler bunu biliyor ama çiftçilerimiz farkında değil. İşte tohum derneği bunun için var.” ifadelerini kullandı:
BİR ÜLKENİN TOHUMUNA SAHİP OLMAK, O ÜLKEYE SAHİP OLMAKTIR…Demirel son olarak “Bir ülkenin tohumuna sahip olmak, o ülkeye sahip olmak olduğunu küresel güçler biliyor, ama ne yazık ki biz bilmiyoruz” dedi.
Ziraat mühendisi ve Bodrum Tohum Derneği’nin 19 Eylül’de seçilen yeni yönetiminin de başkanı olan Zafer Semerci ise “2013 yılında çıktığımız bu yolda dünya ile entegre olabilmiş bir hareketiz. Aynı anda eylemler ve uygulamalar gerçekleştirebilir pozisyondayız” dedi.
Üretici ve tüketici duyarlılığının çok önemli olduğunun altını çizen Semerci şunları kaydetti: “Mesela GDO diye bir illet var. Bu sadece insanları hasta etmekle kalmıyor, geleneksel tohumların tozlaşmasını da baskın gelerek yok ediyor. Bunun için üretici ve tüketici duyalılığını arttırmak gerekiyor. Biz bilmediğiniz hiç bir şeyi tüketmeyin diyoruz. Geleneksel tohumlar yavaş yavaş kayboluyor ama biz bu tohumları 3 yıllık süreç içerisinde tek tek köylerden Ayşe teyzenin, Ali amcanın sandığından topladık ve birçok türün özelliği kaybolmaya başlamış. Biz bunları 3 yıl içinde yavaş yavaş doğal gelişim sonucunda kalitelendirdik. Asıl amacına döndürdük. Çünkü doğada bir yasa vardır. Tohum kendi aslına döner. Biz bunları başardık, şu an elimizde bulunan tohumlar yüzde 100 olmasa bile yüzde 80-90’lara asıl karakteristik özelliklerini taşıyorlar. Biz bunları ya fide olarak ya da tohum olarak tohum takas şenliklerinde dağıtıyoruz.”
12 Ekim 2016 Çarşamba günü gerçekleştirilecek “Tohum Özgürlüğü Festivali”ne Bodrum halkı davet edildi.