Hürriyet Gazetesi yazarlarından Kanat Atkaya bugünkü köşe yazısında; Rizespor Teknik Direktörü Bülent Uygun’un, 16 yıllık hukuki mücadelenin sonucunu açıklayan ve yetkilileri göreve davet eden Peynirçiçeği Gündoğan Gönüllüleri Derneği ve Bodrum Kent Konseyi üyelerini taciz eden müdahelesine yer verdi.
Yolu Yunanistan’a, vesaireye düşenler dönüşte plajların “bedava, herkese açık” olmasını hayretle anlatır fakat yasal olarak plajların bizde de halka ait olmasına rağmen “beach” tabelası çakanlar tarafından yutulmasına hayret etmez.
Mevzuat boşluğu, tanıdık hoşluğu derken ham yapılan bu tarz cennet köşeleri sadece parayı bastırabilen kerameti kendinden imtiyazlı kitlelerin kullanımına açılır.
Yıllarca, belli kuşaklarca o noktadan “kendi denizine girmiş” bölge sakinleri isyan eder, organize olabilirse konuyu yargıya taşır fakat bilen bildiğini okur… Dava ne zaman bitecek de, nasıl bitecek de çöktükleri yerden kalkacaklar, öyle değil mi?
İşte tam da böyle bir vakadan bir futbol şöhretinin olaya karışması sonucu haberdar oldum.
16 YILLIK MÜCADELE
Olay özetle şöyle…
Bodrum, Gündoğan, Kızılburun Mevkii’nde denize sıfır vaziyette 4 dönümlük bir arazi, 2005 yılında butik otel kostümü giydirilerek işgal edilmiş.
Beach kulüp, iskele, bar şeklinde yayılmış araziye gönlünce butikçiler.
Bölge halkı birleşmiş, dava açmış, yaklaşık 16 yıl mücadele verdikten sonra 17 Mayıs 2021’de davayı kazanmış.
Mahkeme oybirliğiyle kararını vermiş, fakat işgal binaları tınlamamış bile.
Bunun üzerine Peynirçiçeği Gündoğan Gönüllüleri Derneği Başkanı Sema Höcek, Bodrum Kent Konseyi üyeleri ve çevreciler otelin önüne gelmiş, boşaltma taleplerini yinelemiş ve bir basın duyurusu yapmış.
Büyük ihtimalle yerel ölçekte kalacak olan bu eylem, işte tam bu noktada bir futbol şöhreti sayesinde büyümüş, gündemde kendine yer açıp bana kadar ulaşmış.
‘NE GÜZEL DÜNYA BE!’
Rizespor Teknik Direktörü Bülent Uygun olaya çevre eylemine destek veren değil de, “Niye burada gürültü yapıyorsunuz?” diyerek dahil oluyor.
Mahkeme kararına rağmen halka ait plajı boşaltmayan işgalcileri ve işgalcileri buna zorlamaya yanaşmayan yerel mülki ve idari yetkilileri göreve çağıranlar yerine yarım kalan kahvaltı keyfine sahip çıkıyor Bülent Uygun.
Kahvaltı etmediğimde ben de huysuz olabiliyorum fakat haklılığı 16 yıl sonra onaylanmış, buna rağmen hakkını alamayan bölge halkının üzerine şu sözlerle yürümem:
“Ne kabarıyorsun? Burası dağ başı mı? Boş boş konuşuyorsun, yürü. Başkasının yerini işgal ediyorsunuz. Terbiyesizler. Hangi belediye yapmadıysa git ona söyle, görevini yapmayan belediyeye söyle. Buraya gelmişsiniz oteli işgal ediyorsunuz. Git belediyeye şikâyet et. Hadi kardeşim hadi yürü, baba hadii… Gelmiş bir de bana terbiyesiz diyor. Yürüü…”
Tiradı şöyle noktalamış Bülent Uygun habere göre:
“Kendinize göre protesto yapıyorsunuz. Ne güzel dünya be! Yaptın açıklamayı yürü git, git belediyeye şikâyet et, yürü git lan be. Konuşmayın be…”
Bülent Uygun’un kahvaltısıyla bağı çok güçlüdür veya daha iyi bir bahanesi vardır, onu bilemem. Onu eleştirmeyeceğim zaten, teşekkür etmek için konuyu açtım. Topa bu kadar kötü vurmasaydı, bu atak golle sonuçlanmayabilirdi.
Iskana sağlık büyük golcü!
https://www.hurriyet.com.tr/amp/yazarlar/kanat-atkaya/iskana-saglik-buyuk-golcu-41838469